29 Aralık 2020 Salı

yirmidokuz aralık

Hayatım yine bir takım saçmalıklarla uğraşarak geçiyor.  Aldığım doktora dersinde bir acayip işlere girdim kodlama falan öğrenirim ya bu fırsatla dedim. Teslim tarihi yaklaştıkça mideme kramplar giriyor. Son haftaya kadar fazla panik olmamayı planlıyorum.  Bir burs programına kabul aldım, böyle söyleyince süper gibi ama değil. Askeri ücret şeklinde bir ödeme karşılığında her boku yapmanı bekliyorlar, hayır nasıl utanmadan bunu bekliyorlar anlamış değilim. Dersleri asiste edin, ders içeriği hazırlayın  vs. bir sürü talepleri oluyor ki okuldaki bir asistan kadar çalışmanı bekliyorlar ama asistan 6.500 tl kazanıyor. Yani insan bazen hayret ediyor. Sürekli bir beklenti sürekli bir ufak ufak laf sokmalı bir süreç. Bursu alan almayan okuldaki tüm tipler bir acayip. Bu bursu alma hayali olan arkadaşlar var.  Seçtiğin derslere yaptığın her şeye karıştıkları bir süreç. Çok patronlu bir iş yerine çaycı olarak alınmış gibiyim. Yemek de yap, etrafı da sil, iş yerini sen aç, sigorta yok- gerçekten yok yani öyle bir şey- , maaş eh işte. Ama yetiştiriyoruz sizi, akademiye de böyle insanlar gerek... akademide miyiz hayır. 
Çok negatif şeylerden bahsettim. Umarım bu yazıyı önümüzdeki yıl Berlin'in bok gibi soğuğunda okurum.  İçten içe kesin bir terslik çıkar ben yine buralarda çürürüm diyorum ama yok ya çıkmaz umarım...

28 Aralık 2020 Pazartesi

yeni yıl beklentilerim. Cingıl bels..

Yeni yılın yaklaştığı son birkaç günü seviyorum. Yeni yıl yeni umutlar vs. belki de.
2021 yılından beklentilerim;
Türkiye'den taşınmak, daha fazla arkadaşımın gezi blogu-vlogu vs. falan açmaması, daha fazla kimsenin DJ olmaması, daha fazla evde ekmek yapılmaması yada yapılabilir no problem, açtırdığım euro hesabının artık boş durmaması, Almanya'ya gidebilmek ve tüm iyi şeyler.  Ve sağlık ve mutluluk ve üç ay yaz tatili... ve kedilere sağlık... ve cingel belss............
 noel ruhunu karışık çerezde buluyorum çünkü ne parti yapıyor ne de çam ağacı alıyoruz. 

17 Aralık 2020 Perşembe

onyedi aralık-02

Biraz önce 2020 yılı beklentilerimi okudum. Bloga yazmışım- sıfır beklenti. İş bulsam iyi olur demişim. Offff tanrım ne kadar da safmışımmmm...
Yürekleri dağlayan ayrıntı iş bulamadı. 
Bulamamaktayım. 
Gezmek eğlenmek üzerine hayallerimin de parasızlık değil de pandemi sebebiyle gerçekleşmiyor olması da yüreğime su serpiyor. Yani kısaca benim için süper bir yıl olmaktaa asdfghjkjlşhjhjl..

Onyedi aralık-01

Yeni bir günlük denemesi ile karşınızdayıms. Yeni bir günlük çünkü ben öyle dedim. Şuursuzca yeni bir yazımla yazmak yerine yeni bir günlük yazıverdim ve sonra dedim ki neden olmasın??. Ve o sebeple yeni bir günlük oldu. 2020 değerlendirmesi, 2021 hedeflerim ve bir başka şeylerden oluşan yazılarıma da devam edicem. Sizden gelen istekler doğrultusunda youtube kanalım da yolda. Youtube kanal fikrine cazip bakıyorum çünkü çektiğim tüm videolar bilgisayarda bir yerlerde çürüyor, yani youtube'a koysam döner döner izlerim diyorum, bence mantıklı ama öğretim görevlisi olurda bu videolar yüzünden meslekten falan atılmam yada öğrencilerim bak ya hoca da ne mal derler diye  çeşitli korkular içerisindeyim. Yani hem mal videoların olsun hem de havalı hoca ol falan zor bu işler. Son cümlelerden anladığınız üzere malım.
Bu gün bir mimari proje dersine juri üyesi oldum. aslında yılda 5-6 kez oluyorum. Zoom üzerinden katıldığım juri sabah 10'dan akşam 17'ye kadar sürdü. Ayağımda patikler, krismis temalı çoraplarla katıldığım juride kendimi dikkate alamadım. Birkaç defa saçmaladım. Birilerine yararlı olduysam ne ala ama kendime bile yararımın olmadığı zamanlardayım. Juri aralarında kedi kakası falan temizliyorum. Daha ne olabilir yaa piyasa zaten çöp falan derken oluyor olmakta olan...
Kısaca bu aralar diyeceklerim bu kadar. Hayatımdan kesitlerle bir garip blog yazım bitti. Yazılım öğrensem böyle olmazdım... yeeahhııı