2021'in ilk yazısını Şubat ayının neredeyse ortasında yazıyor olmam ilginç tabi ama geçen ayı sınavlar ve teslimlerle geçirdiğimi de belirtmeliyim. Blog'da olan diğer yazıları okuyup ne dertliyim ne isyanlar isyanlar... Ergen serzenişler... Biraz önce "Mahcubiyet ve Hassasiyet" diye bir kitabı bitirdim .Kısaca da bahsedeyim ki unutmayayım diyorum, kitabı aslında çok da sevmedim. 106 sayfa elimde süründü durdu. ilk 50 sayfası pek akıcı değil diyebilirim. Ama sonrasında insanı hayatın anlamsızlığı, yaptığın işlerin anlamsızlığı, evliliğin ilişkin, arkadaşların hayatın..vs hepsi hakkında düşündürüyor.
Nedense bende bu aralar birçok konuda çok daha fazla düşünüyorum. Önceden anlamlı bulduğum birçok şeyi inanılmaz anlamsız buluyorum. Ne yapmaya çalışmışım, ne diye bu kadar uğraşmışım diye düşünüyorum. İlginç arkadaşlıklar, saçma sevdalar falan. Şu an bulunduğum konumdan, hayata bakışımdan memnunum. Para kazanmıyor olmak dışında pek bir problem görmüyorum. Para kazanmamakta oldukça büyük bir problem haline gelebiliyor yer yer ama aşılabilecek bir şey diye düşünüyorum.
Bazen bazı insanların hayatlarının birkaç anına tanık olursunuz ve hayatını üzücü, uğraştığı şeyleri anlamsız, kendisini sığ bulursunuz. Bazen de başkalarının sizi öyle bulduğunu hissedersiniz. Yazık ya falan dediklerini... Öyle bulunuyor olmak beni üzerdi bir süre önceye kadar, hani baya üzülürdüm. İşsizliğim, vergi borçlarım, kyk borçlarım vs. Bir süredir çok da üzülmemeye falan başladım. Her şey oldukça anlamsız. Benim iyi bir işim olması da hayatıma çok bir anlam katmayacak herhalde. Üzücü değil başarılı veya mutlu bulunmak isterdim de demicem herhalde başarılı bulan, neşeli bulan yada mutlu bulan birileri de vardır. Yani bunları yazmak da bir süre sonra baya kasvetli oldu. O sebeple konuyu kapatıyorum.
Bu bir kitap tavsiye yazısı olmadığı için kitabı tavsiye etmiyorum. Zaten kime tavsiye edicem ki bloğu ben okuyorum. Kitabı bir daha okumak istemem.